Yeni Bir Zamanı Başlatmak - Atasoy MÜFTÜOĞLU

Küreselleşme; toprak ideolojilerinin, sınır ideolojilerinin dokunulmazlıklarını büyük ölçüde sarstı. Küresel emperyal proje, kimi dokunulmazlıkları sarsarken yerine yeni dokunulmazlıklar koymamış olsaydı, bu gelişme olumlu karşılanabilirdi. Toplumlarımızda küresel etkiler karşısında yerel bağlılıklar çok romantik bağlılıklar olarak kalıyor. Yerel söylemler, alışkanlıklar, ırkçı/ideolojik söylemler ve alışkanlıklar, sağlıklı bir iletişimi imkânsız kılıyor. Bütünlük bilinci parçalandığı için hiçbir parçalanmanın önüne geçilemiyor. Kimliklerin "öteki”ne karşıtlık temelinde şekillenmesi, kimlik- leri ciddi bir soruna dönüştürüyor. Siyasal varoluşunu ırkçılık temelinde belirleyen her hareket, her durumda ahlâkî tıkanıklıklara neden oluyor. Her tür insanî, ahlâkî ilişkiyi, iletişimi imkânsız kılan ırkçılıkların, milliyetçiliklerin, etnik merkezciliklerin, kabileciliklerin İslâm tarafından bütünüyle reddedildiğini hatırlamak gerekiyor. Modem zamanlarda, insanlık üzerindeki olumsuz etkileri sebebiyle aşınan, işlevlerini yitiren, inandırıcılıklarım kaybeden bütün kavramları bugün küreselleşme temsil ediyor. Dolayısıyla küreselleşme, kesinlikle masum sayılabilecek bir süreç değil. Küreselleşme sadece dünyanın önde gelen etkili şirketleri ve seçkinleri için olumlu anlamlar taşıyor." Günümüz tarihi, kurbanların öykülerini içermeyen, galiplerin öyküleriyle sınırlı bir tarih. Bugünün tarihi çok sesli bir öykü değil. Müslümanların içerisinde yer almadığı, zayıflann dışlandığı tek sesli bir öykü. Bu nedenle mağlûpların her gün çoğalan, derinleşen trajedisi uluslararası kamuoyunun dikkatini Çekmiyor...