Süreyya - Manevi Sofra Sohbetleri - Sultan Aysel ADA

MÜELLİFİN ÖNSÖZÜ

Peygamberlerini gecenin yıldızları misali, cahili karanlıkları aydınlatıcı ve insanlığa yol gösterici kılan Allah'a hamdolsun. Nübüvvet semasının en büyük, en münevver ve en göz alıcı yıldızı Efendimiz Hz. Muhammed'e, salat ve selam olsun. Allah'ın rahmeti, mağfireti, gülün bülbülleri, ateşin pervaneleri, gökteki en parlak yıldızın uyduları gibi maşukun etrafında divane dönen peygamber âşıklarının üzerine olsun.

O peygamber ki 1400 senede ne kadar ozan, ne kadar şair gelmiş ve dünyadaki kaç dilde çabalamışsa da hâlâ lisanların övgüde eksik kaldığı sevgilidir. O'nu anlatan en güzel şiir henüz okunamadı, en güzel sözler henüz söylenemedi. Hududunun ve acziyetinin farkında bir kul olarak, ben de becerebileceğimi sanmıyorum.

Her âşık, aşkı kendi yaşadığı hâl ile tanımlar. Çünkü aşkı anlatmak imkânsız olsa da âşığı anlatmak kolaydır. Aşk, asrısaadette şahsıyla ve günümüze kadar da örnekleriyle var olan Ebu Bekirler için Miraç hadisesinde görüldüğü gibi, aklın sınırlarında gezse de sadakattir. Aşk Bilaller için kızgın kayalar altında ezilen ak, kızıl yahut kara tenlerin hürriyet-i ebediyyeye duyduğu özlemdir. Hamzalar için cesaret, Ömerler için vahdaniyet, Aişeler için muhabbettir.